Sevgili teşkilat mensubu kardeşlerim,

“Durmak yok, hizmete devam” parolasıyla girdiğimiz yoğun bir seçim sürecini geride bıraktık.

Sonuçta İstanbullular bir önceki seçimde partimize gösterdikleri büyük teveccühü bir kere daha tekrarlayarak “Evet, durmak yok, yola AK Partiyle devam” dediler.

Seçimlerden önce çeşitli vesilelerle yaptığım konuşmalarda “Seçimden sonra biz yeni bir zaferle yolumuza devam ederken, onlar mazeret bulmaya çalışacaklar” demiştim.

Dediklerimiz aynen oldu.

İstanbul, bir kere daha “AK Parti ve Kadir Topbaş” derken, onlar “Elektrikler kesikti, çalışamadım” diyen bir öğrenci psikolojisiyle kendilerini ve kamuoyunu kandırmaya çalışıyorlar:

Bazı yerlerde elektrik kesilmiş, yok belediye otobüsleri ilçe seçim kurulunun önüne gelmiş, yok YSK’nın bilgisayarları bir süre arızalanmış vs.

Seçim sonuçlarının açıklanmaya başlanmasının üzerinden kısa bir süre geçmişti ki ekranlara çıkıp kendilerini birinci ilan ettiler.

Ben de “Bu mağlubiyet psikolojisinin yol açtığı bir travmadır. Son gülen iyi güler” dedim ve bu dediğimiz de aynen çıktı.

Sevgili kardeşlerim,

Seçimler iki ihtimalli sınavlardır. Seçimlerin her zaman bir kazananı bir kaybedeni vardır.

Bu seçimin kazananı AK Parti’dir.

“Ama oylarımızı artırdık…” türünden avuntuların siyasette yeri yoktur.

Genel Başkanımızın dediği gibi, seçimlere birinci olmak için girilir.

Biz bu iddiayla girdik ve birinci olduk.

Kadir Topbaş, üstelik de bir önceki seçimde aldığı muhteşem yetki oranını aynen almış, İstanbullular Topbaş’a “Biz hiçbir söylenene kulak asmadık. Hizmete aynen devam” demiştir.

Kaybeden ise sadece bir parti değildir.

Çünkü bu seçimde biz sadece bir partiye veya bir adaya karşı yarışmadık.

Biz, blok halinde karşımıza çıkan oluşumlara karşı yarıştık.

Biz, arkasına medya desteğini de alan, her türlü yalana karşı yarıştık.

Biz her türlü çamura, çirkefe, iftiraya karşı yarıştık.

Biz her kesimden aynı anda yağdırılan yığınla tezvirata, saptırmaya karşı yarıştık.

Biz, kamplaşmalara, kampanyalara, çıkar konsorsiyumlarına karşı yarıştık.

Sonuçta İstanbullu, tüm bu oluşumlara karşı bize bir önceki seçimde verdiği görkemli desteği bir kere daha verdi.

Karşımızdaki bu kampanyacılara 7 puan fark atarak kazandık hem de.

İstanbul”da aynı kişinin iki kere arka arkaya seçilmesi gibi yerel yönetim seçimlerinde bu zamana kadar rastlanmamış bir rekoru kırarak hem de.

Buradan bütün İstanbullulara bize gösterdikleri bu büyük destekten dolayı, en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.

Çünkü bütün kampanyacılara, kampçılara ve konsorsiyumlara bir kere daha ilan ettiler ki;

Milletten öte güç yoktur ve milletin dediği olur!

İstanbul’da da böyle olmuştur!

Kuşkusuz bu seçimde ilçe bazında bazı kayıplarımız oldu. Bunları en sağlıklı şekilde değerlendirip gerekli dersleri çıkaracağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.

Bizim siyasette girdiğimiz 4. seçimden de başarıyla çıkmamızın en temel nedeni de budur zaten:

“Bizim için bir seçim sonucu alınır alınmaz, önümüzdeki seçim için hazırlık ve çalışmalar da başlar.”

Çünkü demokrasilerde seçimler belli periyotlarda sürekli tekrarlanan süreçlerdir.

Bizim için seçimlere hazırlanma tarihi de, seçim sath-ı mailine girilen dönemler değil, sandıktan seçim sonuçlarının alındığı ertesi gündür.

Son olarak sonuç ne olursa olsun her seçimin bize verdiği mesaj hep aynıdır:

“Daha çok çalışmak, daha çok çalışmak, daha çok çalışmak.”